Gümüşhane’nin Kuzey Kesiminin Kıyafet Karakteristiği
Gümüşhane’nin kuzey kesimlerini oluşturan Torul ve Kürtün ilçeleriyle, merkeze bağlı Yağmurdere bölgesinde Karadeniz etkisi hissedilir.
İklim ve coğrafi özelliklerde beliren benzerlik giyim-kuşama da yansır.
Kuzey insanının geleneksel giyim kuşamında daha çok keten kullanılır. Bu keten dokumalar yöreye özgüdür. Başlıkları iklim koşulları biçimlendirir. Başa örtülen parça Başlık, “Kara Puşu” “gugul” gibi adlarla anılır.
Sırta, gömlek ve mintan üstüne bir kara cepken giyilir; bu cepkene “Yelek” de denilir. Cepkenin göğsünde bazen sağlı sollu iki fişeklik-cep yapılır. Kışın cepkenin altına ve mintanın üstüne omuzdan ilikli kara bir zıbın-yelek giyilir; cepkenin önü bu zıbın-yelek üstüne kavuşturularak kapanır.
Bacaklara “Zıpka” denilen kara bir potur giyilir, buna “Laz Poturu”, “Laz Donu” da denilir; Zıpka bir iç donu üstüne giyilir. Kalçadan ayak bileğine kadar bacağa sımsıkı yapışır, fakat ağı körüklüdür.
Bele karaya boyanmış hafif bir pamuk kuşak sarılır; iç kısımlarda kuşak renkli olup daha kalın bir şekilde katlanarak bele dolanır, sahil kısmında kuşağın üstüne geniş bir meşin kemer bağlanır.
Dağlılar ise kış ve yaz ayaklarına “Salenk” giyerler, Salenk hem mest hem çizme özelliği taşıyan, Çapula gibi bu yalı halkına mahsus bir ayakkabıdır. Başlık-Kukula, Zıbın- Yelek, Cepken-Yelek ve Zıbka kara çuhadan, bazen kalın ve yüzü parlak saten-bezden yapılır ve hepsi yine kara şeritten zırhlarla süslenir.
Sahilden yüksek kesimlere doğru gidildikçe hem tarz hem de renk bakımından farklılaşır Karadeniz kıyafetleri. Gümüşhane’nin kuzey kesimleri Karadeniz’in genel kıyafet dokusuyla benzeşerek de olsa kendi üslubunu oluşturur. Bu fark daha çok iklim değişikliğinin ortaya çıkardığı kullanım amacından kaynaklanır.
Gümüşhane’nin Doğu ve Güney Kesiminin Kıyafet Karakteristiği
Gümüşhane’nin doğu ve Güney kesimlerini oluşturan Kelkit, Köse, Şiran ve Merkez ilçelerinde Doğu ve iç Anadolu etkisi hissedilir. İklim ve coğrafi özelliklerde beliren benzerlik giyim- kuşama da yansır. Türkiye’nin doğusunda erkekler eskiden başlarına “keçe külah, fes ebaniye” adı verilen bir başlık takarlardı. İçte köynek ve üzerinde özel olarak yaptırılmış içlik giyilirdi. İçliğin üzerinde kapaklı “gezeki- gazeki” (Çuha) bulunurdu. Gezeki’nin düğmeleri süslü, kol ağızları ayrıca kaytanlı olurdu. Gençler bellerine Keşmir ve Trablus kuşak bağlarlardı. Kuşağın üzerinden ayrıca bir kemer bağlanırdı. Yanlarında kaytanlı ön ve arkası bir olan ağlı parçaları topuğa kadar uzanan bir elbise de giyerlerdi. Uçkurlu ve kaytansız olduğundan buna “şalvar” da denirdi. Ayrıca Zıvga denilen topuktan dize kadar üç veya dört körüklü, boğumlu giyimler çok makbuldü. Ayağa çorap giyer, çarık, hasıl, çapula ve yemeni gibi kösele ve deriden yapılmış ayakkabı giyerlerdi.
Kadınlar, başlarına “TEPELİK” takarlardı. Özellikle maddi durumu yerinde olan ailelerde bu tepelikler altın ve gümüşle süslenirdi. Yine kadınlar, başlarına çevresi “ÇIRNAKÇA” tabir edilen oyalı pullu bir yazma diğer adıyla çit örterlerdi. İçte köynek, onun üzerine işlik ve üç etek veya bindallı, alta şalvar giyerlerdi. Üç etek elbisenin yakası açık olduğunda göğsü ve iç çamaşırı örtmek için bir önlük giyilirdi. Üç etek üzerine uç kısmı arkaya sarkık, üçgen teşkil eden, elde dokunmuş bir kuşak sarılırdı. Ayrıca üç etek üzerine peştamal de bağlanırdı. Kadınlar ayaklarına çarık, ekonomik durumu iyi olanlar kundura – potin giyerlerdi
Sahile doğru yaklaşıldıkça hem tarz hem de renk bakımından farklılaşır bu kıyafetler. Gümüşhane’nin doğu ve güney kesimlerinin kıyafeti bunlarla hem benzeşir hem de üslupta iklim ve coğrafi farktan kaynaklanan değişiklikler taşır.
Gümüşhane Doğu Kesimi Kadın Kıyafetler
Gümüşhanede kadınların kıyafet çeşitliliği alabildiğince zengindir. Farklı iki kültürün varlığının yanında merkez ilçede farklı giyimlere de rastlamak mümkün olmaktadır. Bu farklı iki kültüre ait farklılıkları aşağıda farklı incelemelerde bulacaksınız. Yaptığımız derleme ve incelemelerde karşımıza çıkan kadın kıyafetlerinin yanında çarşaf önemli yer tutmaktadır. Kadınlar mahalle dışı bir yere ya da hamama gidecekleri vakit çarşaf giyerlerdi. Çarşafların en çok kullanılanı, siyah zemin üzerine beyaz puanlı olan (harput çarşafları) idi. Bu çarşaflar tek parça halinde kullanırlardı. Belden büzgülü değildiler. Çeşitli renklerde olan bezden büzgülü ipek çarşafları, varlıklı olan hanımlar giyerlerdi. Bu çarşafların üzerinde seyrek çiçekler, geometrik desenler, yollar bulunurdu. Birinci Dünya Savaşı’ndan önce, İstanbul’da çıkmış, sonra Gümüşhane’ye de gelmiş olan siyah şermuz çarşaflar, yaygın bir moda halini almıştı. Bu çarşaflar da belden büzgülü olurlardı. Bu çarşaflan daha çok genç kızlar, gelinler kullanıyordu. Çarşaf giyildikten sonra elle çene altından tutuluyor, yüz, peçe ile örtülüyordu.
Peçelerin lacivert olanları da vardı ama en çok siyah tülden yapılmış olanları takılırdı. Peçeleri iki kat olarak takanlar da vardı. Bazı genç Kızlar, gelinler, tek katlı ve seyrek olanını kullanmayı severlerdi. Sonra sonra gençler, artık peçe kullanmaz olmuşlardı. Bunun yerine, çarşafın alna gelen kısmına siyah danteller takılır, danteller kaşların üzerine düşürülür, yalnız gözler görünecek biçimde yüz, elle kapatılırdı. Gümüşhane’de bu biçim çarşaflara Trabzon çarşafı deniyordu. Çarşafın en son modası (pelerin)di. Pelerin, ayrı bir etek üzerine baştan atılıp, bele kadar uzanan bir çarşaf biçimi idi. Bununla da üzerine peçe örtenler de, örtmeyenler de vardı. Bu pelerini daha çok genç hanımlar giyerlerdi.
Hanımlar, kızlar, bir komşudan öbür komşuya ya da bahçeye, bostana giderken başlarına iğreti bir örtü örterlerdi. Bu örtüye (çalgur) denirdi. Çalgurlar, basma, dokuma gibi ucuz kumaşlardan olurdu. Baştan bele kadar uzanırdı. Böyle çalgurlu bir hanım, yolda bir yabancı erkeğe rastlarsa, hemen oracıkta, yere çömelir, erkek geçtikten sonra kalkar, yoluna devam ederdi. Bugün hâlâ köylerimizde kullanılan siyah, beyaz çizgili Merzifon çarşafları, Eski Gümüşhane’de kullanılmazdı. Köylerden kentlere yapılan göçten sonra, tek tük de olsa, bu tür çarşaflar bugünkü Gümüşhane’de vardır.[1] Gümüşhane kadın giysilerinde iki ayrı kıyafeti görmek mümkündür. Kadın kıyafetlerini parça parça olarak ele alacağız. Parçalan anlatırken coğrafya ve iklim farklarından kaynaklanan ayrılıkları da kısa cümlelerle özetleyeceğiz.
[1] Sabri Özcan San Gümüşhane kültür araştırmaları ve yöre ağızları, Kültür Bakanlığı Yayınları Ankara 1990