en çok da
susmayı öğrettiler bize
kilit vurmayı dilimize
sesimizin yankısından korkmayı
yutkunmayı dokuz kez
oysa,
en az bildiğimiz şeydi konuşmak
en çok da
ağlamayı öğrettiler bize
ağıt yakmayı yitiklerimize
dövmeyi dizimizi feleğe küfrederek
tutam tutam yolmayı saçımızı
oysa,
en az bildiğimiz şeydi gülüşmek
en çok da
küsmeyi öğrettiler bize
geceyi örtüp üstümüze
kaş çatıp yüz asmayı
çarpıp çıkmayı tüm kapıları
oysa,
en az bildiğimiz şeydi barışmak
en çok da
ayrılmayı öğrettiler bize
düşmeyi ıssız yollara bir başımıza
yalnızlığı, vakitsiz vedaları
uzak durmayı kendimizden bile
oysa,
en az bildiğimiz şeydi kavuşmak
en çok da
savaşmayı öğrettiler bize
çarpışmayı göğüs göğüse
yumruk yumruğa dövüşmeyi
vuruşmayı en keskin kılıçlarla
oysa
en az bildiğimiz şeydi sevişmek
en çok da
ölmeyi öğrettiler bize
ecele yoldaş olmayı beşikte
eşikten ötesi mezardı zaten
kefendi kundaktan berisi
oysa
en az bildiğimiz şeydi yaşamak